NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
قُتَيْبَةُ
بْنُ سَعِيدٍ
وَزُهَيْرُ
بْنُ حَرْبٍ
وَهَذَا
حَدِيثُهُ
قَالَا
حَدَّثَنَا
سُفْيَانُ
عَنْ
الزُّهْرِيِّ
عَنْ أَبِي
عُبَيْدٍ
قَالَ
شَهِدْتُ الْعِيدَ
مَعَ عُمَرَ
فَبَدَأَ
بِالصَّلَاةِ
قَبْلَ
الْخُطْبَةِ
ثُمَّ قَالَ
إِنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
نَهَى عَنْ صِيَامِ
هَذَيْنِ
الْيَوْمَيْنِ
أَمَّا يَوْمُ
الْأَضْحَى
فَتَأْكُلُونَ
مِنْ لَحْمِ
نُسُكِكُمْ
وَأَمَّا
يَوْمُ
الْفِطْرِ فَفِطْرُكُمْ
مِنْ
صِيَامِكُمْ
Ebu Ubeyd'den; demiştir
ki:
Ömer (r.a.) ile birlikte
bayramda bulundum. Hutbeden önce namaz kıldırdı. Sonra (kalkıp) şöyle dedi:
"Şüphesiz
Rasülullah (s.a.v.) bu iki günün orucunu nehyetti. Çünkü kurban bayramı günü
kurbanlarınızın etlerinden yiyeceğiniz gündür. Ramazan bayramı ise,
oruçlarınıza son verişinizdir."
İzah:
Buhârî, savm, edahi;
Müslim, siyam; Tirmizî, savm; Nesâî, iydeyn; İbn Mâce, siyam ; Muvatta’ iydeyn;
Ahmed b. Hanbel, I, 34, 40.
Tüm kütüb-i sitte'de yer
alan bu hadise göre Hz. Ömer Önce Hz. Peygamber'in bayram günlerinde oruç
tutmayı men'ettiğini bildirmiş, sonra bunun sebeplerini beyân etmiştir. Şunu da
ifade edelim ki, buradaki bayram günlerinden maksad, ramazan ve kurban
bayramlarının birinci günleridir. Kurban bayramının diğer günlerinin hükmü
bundan sonraki babda gelecektir.
Hz. Ömer'in ifadesine
göre Orucun, kurban bayramında men'edilmesine sebeb kurban etinden
yenilemeyeceği endişesidir. Çünkü kurban cenab-ı Allah'ın bir ziyafetidir. O
günde oruç tutmak cenab-ı Hakk'ın ziyafetinden yüz çevirme sayılır. Onun için
kurban bayramında oruç tutmak caiz değildir.
Orucun Ramazan
Bayramında men'edilmesi ise, o günün oruca son verme günü oluşu sebebine
dayanır. Tirmîzî'nin rivayetinde bu günün mü'minlerin bayramı olduğuda ilâve
edilmiştir. Ayrıca ramazan bayramı günü oruç tutulursa, farz oruç nafile oruçla
karışacak ve bunları biri birinden ayırmak zor olacaktır.
Hadîs-i şerîf
müslümanların iki dînî bayramında oruç tutmalarının haram olduğuna delildir.
Orucun kaza, keffâret, nezir (adak) ve nafile olması hükmü değiştirmez. Bu
hadisin ifâde ettiği hükme delâlet eden daha birçok sahih hadis vardır. Onun
için âlimler bu günlerde oruç tutmanın haram olduğunda icma etmişlerdir. Ancak
bugünlerde oruç tutmayı adayan kişiye orucun vâcib olup olmayacağı konusunda
âlimler farktı görüştedirler:
Ulemanın çoğunluğuna
göre böyle bir adak adayana oruç vâcib değildir. Çünkü masiyette adak sahih
olmaz dolayısıyla böyle birinin bayram günlerinde oruç tutamayacağı gibi
bilâhere kaza etmesi de gerekmez.
Bunlar Ahmed b. Hanbel
ve Sünen sahihlerinin rivayet ettikleri şu hadise dayanırlar: "Masiyette
nezir olmaz onun keffâreti yemin keffâretidir."
Buharî ve Beyhakî'den
nakledilen şu haber de bu görüşün delillerindendir:
Bir adam İbn Ömer'e;
Falan gün sana oruçlu
olarak geleceğim diye adakta bulunan bir kişinin o gün bayrama rastlarsa ne
yapacağını sormuş. İbn Ömer de:
"Şüphesiz Allah'ın
Rasûlunde sizin için iyi bir örnek vardır"[Ahzâb 21] mânâsına gelen âyeti
okuyup "Rasûlullah (s.a.v.) kurban ve ramazan bayramı günlerinde oruç
tutmaz ve o günlerde oruç tutmayı emretmezdi" cevabını vermiştir.
Hanefîlere göre ise,
bayram günü oruç tutmayı adayan kişiye oruç vâcib olur. Ancak ö gün oruç tutmak
haram olduğu için bayram günü tutmaz, bilahere kaza eder. Çünkü kişi meşru bir
oruç adamıştır. Bayramda orucun yasak oluşu nezrin dışındaki bir sebebe
bağlıdır. O da Allahın ziyafetinden yüz çevirmektir. Onun için nezri sahihtir,
fakat günaha düşmemek için bayram günü tutmaz, bilâhare kaza eder. Buna rağmen
bayram günü oruç tutarsa adağını yerine getirmiş ama günaha girmiş olur.
Hanefilerle karşı
görüştekilerin arasındaki ihtilâf şuradan kaynaklanmaktadır:
Nehy, nehyedilenin
fesadını gerektirir mi, gerektirmez mi?
Çoğunluğa göre
gerektirir, Hanefilere göre gerektirmez.
Buharî'nin Ziyad b.
Cübeyr'den naklettiği şu haber bu görüşü desteklemektedir:
Bir adam İbn Ömer'e
gelip; "Bir kimse pazartesi günü oruç tutmayı adadı. O gün de bayrama rastladı
ne yapsın? diye sordu. İbn Ömer şu karşılığı verdi:
Allah nezirlerin yerine
getirilmesini emretti. Allah Rasûlü ise, bugünlerde oruç tutmayı
men'etti."
Bu rivayete göre İbn
Ömer, soru sahibine açıkça fetva vermemekle beraber orucu bayramdan başka bir
günde kaza etmesini îma etmiştir.
Demek oluyor ki, bir
kimse muayyen bir gün oruç tutmayı adar fakat o gün bayrama rastlarsa,
ittifakla bayram günü tutması haramdır. Ancak Hanefîlere göre başka bir günde
kaza eder. İmam Şafiî'nin iki görüşünden birisi de böyledir. Hatta Bezlıf
1-MechûcTun ta'likinde Mâlikilerin bir kavli ile Hanbelî'lerin görüşünün de
böyle olduğu kaydedilir. Ta'liki yapan zat, karşı görüşün cumhura nisbet
edilmesine şaştığını ifâde eder.
Diğer âlimlere göre
ise, kaza gerekmez.